Her geçen gün yenilenen teknoloji
alt yapılarının, bir sonucu olarak günden güne artan ve kontrolsüz bir biçimde
büyüyen verilerimizin önemi, eskiye nazaran çok daha yüksek…
Bu kadar önemli verilerin yer
aldığı cihazlarımızın ise, kapasitesi günden güne artmaktadır. Geçmişte birçok
işlem dijital ortama taşınamazken elde edilen bilgilerin önemine de farklı
bakış açılarıyla yaklaşırdık. Yeni dönemde ise, çoğumuzun telaffuz etmekte dahi
zorlandığı bilgi işlem terimleriyle birlikte, bilginin önemi, bütünlüğü,
kullanılabilirliği ve yedekliliği gibi birçok konu gündeme geliyor.
Kurumlar için her geçen gün önemi
artan ve hayati bir öneme sahip olan verilerin, yedeklenmemesi büyük risk
oluşturmaktadır. Bu nedenle yapılacak her türlü yedekleme operasyonunun belli
süreçlerine bağlı olarak, yedekleme sistemleri kurulmalı ve yedekleme işlemleri
günlük hatta bazı durumlarda anlık olarak takip edilmelidir.
Tabii ki ne zaman ihtiyacımızın
olacağının belli olmadığı bir sisteme de büyük maddi ve manevi yatırımların
yanında yapılan insan kaynaklı operasyonların büyüklüğü düşünüldüğünde, çoğu
kurumun gözden çıkardığı yedekleme maliyetlerine, hala birçok kurum katlanmamak
için bu işlemleri erteliyorlar.
Yeni teknoloji alt yapıları
düşünüldüğünde, özellikle bulut ortamından kullanılacak bir yedekleme sistemi,
kurumun bilgilerini yedeklemesini, güvenliğini, her yerden erişimini ve aynı
zamanda, bir felaket durumunda bu bilgilerin tekrar kullanılabilir hale
gelmesini sağlayacaktır.
Biz Mirsis olarak, özellikle son
iki yıldır, felaket kurtarma ve yedekleme alanında bulut ya da yerel ortamlarda
yaptığımız çalışmalarla kurumların bilgi güvenliğini sağlamanın yanında
herhangi bir durumda da bu verilere erişebilmelerini sağlıyoruz…
Günümüzde çok çeşitli şekilde
konumlandırılabilen yedekleme sistemlerinin, ihtiyaç duyduğu performansın
yanında sürekli artan veriyi belirli bir süreye kadar saklayabilmek de ayrı bir
sorun haline geldi. Özellikle büyük kurumların yaşadığı bu sorunun çözümü
olarak ise, sürekli kapasite artırımı yapmak ya da geçmiş verileri
temizlemekten başka yol yok. Eski verileri temizlemenin de bir dezavantajı, bir
gün temizlediğimiz veriye tekrar erişmek istersek bunun mümkün olmaması
sebebiyle kurumlara geri dönüşü yine maddi ve manevi bir hasar oluşturuyor.
Bizim ürettiğimiz çözümlerde ise, istenildiği takdirde, yıllar öncesinde
erişmek istediğiniz herhangi bir yedeğe dahi birkaç saniye içinde kolayca
erişebilir durumda oluyorsunuz.
Yedekleme sistemini, yedeklenecek
verinin türü, miktarı, yedeklenen verinin zaman içerisinde değişme oranı,
maksimum veri kaybı gibi parametrelere bakarak yedekleme sıklığını da
istediğimiz gibi ayarlayabiliyoruz. Bu sistemlerin, birden fazla sunucunun eş
zamanlı yedekleme işlemini yapabilmesi, işletim sistemlerinin kayıt dosyalarını
tam ve eş zamanlı olarak yedekleyebilmesi ve işletim sistemleri üzerinde
çalışan uygulamaların yedeklerini sistem kapatılmadan alınabilmesi
gerekmektedir.
Yedekleme denince akla ile olarak,
sunucu (server) ve iş istasyonları gelse de aslında son kullanıcıların
yedekleri de bir hayli önemlidir. Bu yedeklerin ise yine tanımlanan
aralıklarla, tam (full), değişen (incremental) ve farklı (differential)
biçimlerde, manüel ya da belirlenen aralıklarda otomatik olarak alınabilmesi ve
bu yedeklerin, tam ya da kısmi kurtarma işlemlerinde, veri kaybına uğramadan
elde edilebilmesi gerekmektedir. Bu işlemlerin hem yerel hem de geniş alan
ağları üzerinde yapılabilmesi ve oluşan sorunların sistem yöneticilerine
e-posta, sms gibi yollarla iletilebilmesi de son derece önemlidir.
Oluşturduğumuz bulut ya da yerel
çözümlerde, mobil cihazlar da dâhil olmak üzere, tüm cihazların yedeklerini
alabiliyor, istenildiği takdirde ise, geri dönülebilmesini sağlıyoruz. Ek
olarak, deprem kuşağında olan ülkemizde yaşanacak olası bir fiziksel felaket
durumunda, tüm sisteminizi bire bir ve anlık olarak yedekleyen sistemlerimizin
yardımıyla, kurumların artan teknolojik kullanım oranlarını kesintiye ya da
sekteye uğratmadan en yüksek seviyede çalışabilirlik oranlarına erişmelerini
sağlıyoruz.
Veri kaybına neden olan sorunları
3 ana başlıkta toplayabiliriz.
- Donanımsal
Kaynaklı Sorunlar
Sabit diskin bozulması, yanması veya zarar görmesi, donanımsal kaynaklı sorunlardır. Eğer diğer donanımların zarar görmesi, sabit diski etkileyecek bir boyutta ise, bu durum da donanımsal kaynak sorun olarak değerlendirilebilir. - Yazılımsal
Kaynaklı Sorunlar
İşletim sisteminin çökmesi, yazılımların hatalı kullanılması, virüs veya zararlı yazılımların sisteme zarar vermesi gibi durumlar yazılım kaynaklı sorunlardır. - Dış
Kaynaklı Sorunlar
Elektrik kesilmesi, voltaj düşüklüğü veya yüksekliği ya da hırsızlık olayları gibi durumların, işletim sistemi ve donanımlara zarar vermesi ya da tamamen kaybı sonucu, internet üzerinden gelebilecek saldırılar ve saldırganların bilgilere ulaşılması, bilgisiz kullanıcıların bilgisayar ve sisteme zarar vermesi, dış kaynaklı sorunlardır.
Depolanan verilerin, herhangi bir
nedenle zarar görmesi, kurumların çalışma süreçlerinde ciddi zararlara yol
açabilmektedir. Yaşanabilecek bir felaket durumu sonrasında, depolanan
verilerin geri yüklenememesi, kurumun ticari faaliyetlerine son vermesine neden
olabilecek kadar ciddi sonuçlar doğurabilmektedir. Bu yüzden hem verilerimizi
yedeklemeli, hem de bu yedeklerin çalıştığından emin olmalıyız.
Kurumunuzda olabilecek her türlü
yedekleme ve felaket kurtarma projesinde, bulut ve yerel çözümlerimize ek
olarak uzman kadromuzun da desteği ile Mirsis Bilgi Teknolojileri olarak her
zaman destek olmaktan memnuniyet duyarız.
Nusret Büyükçelebi
Mirsis Bilgi Teknolojileri
Bilgi Güvenliği ve
Sistem Müdürü
Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme