Çevreye tamamen
zararsız, hammaddenin tekrar aynı şekilde kullanılabildiği bir üretim sürecini
hedefleyen “Beşikten Beşiğe”
sisteminin kurucularından Prof. Dr. Michael Braungart, yeşil bina
teknolojisinin sadece “ kötü şeyleri daha
az yapma” üzerine kurulu olduğunu düşünüyor. Braungart “Yeşil binaların ortaya çıkış amacı güzel,
ama artık tamamen iyi şeyler yapmamız gerek” diyor. Braungart’ın
geliştirdiği sistemde üretilen halılar evlerin havasını temizliyor, duvardaki
boyalar mikropları yok ediyor, arabalar lego gibi parçalara bölünüp tekrar
kullanılabiliyor.
Kimyager Prof.
Dr. Michael Braungart’ın mimar ortağı William
Mcdonough ile geliştirdiği “Beşikten
Beşiğe (C2C)” çevre için tamamen zararsız bir tasarım döngüsü. Bu sistemde ürünler
hammaddelerine kadar tekrar kullanılıyor ya da biyolojik-teknik yöntemlerle
doğaya ve insan sağlığına zarar vermeden çözülmesi sağlanıyor.
Bu işlemde
hedef, tekrar hammadde olarak kullanılacak ürünün değerinde hiçbir şey
kaybetmiyor olmasından emin olmak. Bu sistemle birlikte biyolojik bir döngüsü
sağlanıyor, ürün tamamen doğa dostu yöntemlerle üretilip kullanılıyor ve işlevi
bittikten sonra dönüştürülüp tekrar kullanılıyor. Bu yüzden C2C sisteminde
üretilen ürünler satın alınmıyor sadece kullanım hakkına sahip olunuyor.
Braungart
tarafından 1987’de Almanya’da kurulan uluslararası araştırma ve danışma
enstitüsü EPEA, dünyanın her yerinde müşterilerine C2C metodolojisini
anlatıyor. Yakın zamanda EPEA’nın Türkiye’de de bir ofisi kuruldu. Ofis, atık
kavramını tamamen değiştiren bu konseptin yaygınlaşması için çalışmalarına
başladı.
“Beşikten
Beşiğe” tasarımı ile üretilmiş binlerce ürünün 600’ü sertifikalı. Şu an
“ekonova” televizyon modeli üzerinde çalışılıyor. Bu televizyon diğerlerinden
beşte bir oranda daha az zararlı gaz yayımı yapacak ve daha az enerji sarf
edecek. Çin’de bebek arabasından yatağına kadar birçok bebek ürünü bu şekilde
imal ediliyor. İsrail’de kısa bir süre sonra 30 bin araba ilk kez trafiğe
çıkacak.”C2C” yöntemiyle üretilen otomobilin tüm parçaları lego gibi sökülüp
tekrar başka bir araba yapmak için de kullanılabilecek. Braungart,
Fransa’da insülinin soluyarak alınabileceği bir sistem üzerinde çalıştığı
bilgisini de veriyor.
Braungart, şu an Hollanda’da
“C2C” sistemiyle tasarlanan 270 projenin devam ettiğini, en çok talebin de
Çin’den geldiğini söylüyor. Braungart, Çin hükümetinin bu sistemi ülkenin
geleceği olarak gördüğüne dikkat çekiyor. Bu sistemde yapılan binalarda dönen
kapıların enerjisiyle kahve makinası çalıştırmak gibi küçük uygulamaların
yanında havayı temizleyen boyalar, döngüye karışabilen betonlar ve çelikler
kullandıklarını ifade ediyor.
C2C sistemiyle
üretim yapan bir halı üreticisinin davetlisi olarak Uluslararas Yeşil Binalar
Zirvesi’ne katılmak üzere İstanbul’a gelen Braungart, sistemini “devrim” olarak
niteliyor. Binaların yalıtılmasını doğru bulmayan Braungart, izolasyonun değil
iç mekanlardaki hava kalitesinin önemli olduğunu dile getiriyor. Braungart,
“Binayı tamamen izole ederseniz tamamen yanlış şeyi doğru yapmış oluyorsunuz”
diyor. Evlerde özellikle PVC’lerin çok tehlikeli olduğuna dikkat çeken
Braungart, Türkiye’de bu malzemenin çok fazla kullanıldığına dikkat çekiyor.
Kaynakça; Cumhuriyet Gazatesi 22.02.2012, İnternet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme